Kriminalistiğin en önemli dallarından biri olan adli kimya; bir suç ile ilgili olan mikro veya makro düzeydeki bulguları, esas olarak kimya, yardımcı olarak da fizik, biyoloji, jeoloji gibi pozitif bilimlerin temellerine dayalı laboratuar analizleri ve incelemeleri ile tanımlayarak bu bulguların suç ile ilgisini belirleyen ve suçun aydınlatılmasına somut olarak katkıda bulunan bir bilim dalıdır. Bu tanıma bakarak adli kimyayı yalnızca laboratuvar incelemeleri ile kısıtlı olarak değerlendirmek doğru değildir. Laboratuvar incelemeleri ile olayı aydınlatabilecek bulguların neler olabileceği, bunların olay yerinden nasıl toplanacağı, laboratuvara nasıl ulaştırılacağı konuları da adli kimyanın alanına girer. Kimya bilimindeki gelişmelere paralel olarak gelişen adli kimya adli bilim içinde 19. yüzyılın sonlarından itibaren yer almaya başlamış ancak ikinci dünya savaşı sonrasına kadar yeterince etkin olamamıştır. İkinci dünya savaşından sonra aletli analiz tekniklerindeki patlama denebilecek gelişmeler ile adli kimya da çok hızlı gelişmiş ve adli bilimde büyük gelişmelere yol açarak bu bilimin en önemli dalı olmuştur. Bu nedenle Adli Kimyanın adli bilimler içindeki doğum tarihi olarak 1950 tarihi civarı verilebilir.
Ancak günümüzde suçlularda kriminalistiğin çalısma prensiplerini bilmekte ve olay yerinde kendileri aleyhine değerlendirilebilecek maddi delilleri bırakmamak için kendilerince bazı yöntemler geliştirmektedir. Özellikle polisle oyun oynayan ve planlı cinayetler işleyen seri katiller bu konuda daha da uzmanlaşmıştır. Bunlar olay yerinde onlardan kalan herhangi bir biyolojik bulgunun kendilerini yakalatmak için yeterli olduğunu bilirler ve olay yerinde bone eldiven kullanırlar. Bu durumda suçluların yakalanabilmesi için kriminalistik alanında tecrübesinden faydalanılan bilim adamları ve polisin onlardan bir adım önde olmaları gerekir.
Adli kimya alanında fonksiyonu olan kurumlardan en önemlisi adli kimya laboratuvarlarıdır.
Bu laboratuvarlarda başlıca üç temel soruya yanıt aranır:
- Bu nedir?
- Bununla şu ya da şunlar arasında ilişki varmıdır?
Ancak günümüzde suçlularda kriminalistiğin çalısma prensiplerini bilmekte ve olay yerinde kendileri aleyhine değerlendirilebilecek maddi delilleri bırakmamak için kendilerince bazı yöntemler geliştirmektedir. Özellikle polisle oyun oynayan ve planlı cinayetler işleyen seri katiller bu konuda daha da uzmanlaşmıştır. Bunlar olay yerinde onlardan kalan herhangi bir biyolojik bulgunun kendilerini yakalatmak için yeterli olduğunu bilirler ve olay yerinde bone eldiven kullanırlar. Bu durumda suçluların yakalanabilmesi için kriminalistik alanında tecrübesinden faydalanılan bilim adamları ve polisin onlardan bir adım önde olmaları gerekir.
Adli kimya alanında fonksiyonu olan kurumlardan en önemlisi adli kimya laboratuvarlarıdır.
Bu laboratuvarlarda başlıca üç temel soruya yanıt aranır:
- Bu nedir?
- Bununla şu ya da şunlar arasında ilişki varmıdır?
- Bunda, şu nesne veya nitelik varmıdır?
Bu sorulara yanıt aranırken de genellikle kimyasal yapıyı aydınlatmaya yönelik analiz ve inceleme teknikleri kullanılır. Bu inceleme teknikleri arasında Gaz kromatografi-Kütle Spektroskopisi, Gaz kromatografi, Atomik Absorpsiyon spektroskopisi, X-ışını analizörlü Taramalı Elektron Mikroskop gibi oldukça hassas aletli analiz teknikleri yar almaktadır. Bir suç olayını aydınlatmaya katkısı olabilecek her türlü fiziksel bulgunun özgün bir kimyasal yapısı olduğundan adli kimya laboratuvarlarının inceleme alanına giren konular da çok çeşitlilik gösterir.
Bir olayda elde edilen mermi çekirdeklerinin, daha önceki olaylarda kullanıldığı saptanan silahlarla atılan mermi çekirdekleri ve bilgisayar ortamında tutulan arşivlerle kıyaslanması, herhangi bir belgenin sahte olup olmadığının veya belge üzerine sonradan bir ekleme yapılıp yapılmadığının tespiti, olay yerinde bulunan iz miktarındaki biyolojik materyalden DNA analiz yöntemleri ile kişinin kimlik tayininin yapılması, cesette bulunan böcek larva türleri ve polenlerin incelenmesi ile olayın geçtiği yerin ve ölüm zamanının tayin edilmesi, olayı gerçekleştiği yerin incelenmesi ve olayı işleyen kişinin parmak izi gibi özel izlerin belirlenmesine kadar son derece detaylı incelemeler yapılabilmektedir. Bu incelemeler sonucunda olayın çözümlenmesine önemli katkı sağlar.
Bir olayda elde edilen mermi çekirdeklerinin, daha önceki olaylarda kullanıldığı saptanan silahlarla atılan mermi çekirdekleri ve bilgisayar ortamında tutulan arşivlerle kıyaslanması, herhangi bir belgenin sahte olup olmadığının veya belge üzerine sonradan bir ekleme yapılıp yapılmadığının tespiti, olay yerinde bulunan iz miktarındaki biyolojik materyalden DNA analiz yöntemleri ile kişinin kimlik tayininin yapılması, cesette bulunan böcek larva türleri ve polenlerin incelenmesi ile olayın geçtiği yerin ve ölüm zamanının tayin edilmesi, olayı gerçekleştiği yerin incelenmesi ve olayı işleyen kişinin parmak izi gibi özel izlerin belirlenmesine kadar son derece detaylı incelemeler yapılabilmektedir. Bu incelemeler sonucunda olayın çözümlenmesine önemli katkı sağlar.
Kriminalistik ve Adli Kimyada Kullanılan Yöntemler
Parmak İzlerinin Belirlenmesi: Parmak izi yüz yıllardır kullanılan bir kimlik belirleme tekniğidir. Tek yumurta ikizleri de dahil olmak üzere; her insanın parmak izinin farklı oluşu, yıllarca değişmemesi dolayısı ile faillerin tespitinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Parmak izlerinin belirlenmesi için kullanıldığı bilinen kimyasallar Ninhidrin, DFO (1,8-diazafluoren-9-one), Gümüş Nitrat, Gentain Moru, Sudan Siyahı, Amido Siyahı ve İyottur. Son zamanlarda kullanılan en yaygın teknik ise Ninhidrin ve DFO (1,8-diazafluoren-9-one)’dir.
N inhidrin
Amonyak yada primer ve sekonder aminlerle reaksiyon veren ninhidrin, serbest aminlerle reaksiyona girdiğinde Ruhemann moru olarak bilinen koyu mavi-mor renk meydana gelmektedir. Ninhidrin, parmak izinin belirlenmesinde en yaygın kullanılan kimyasaldır. aminoasit kalıntısı olan parmak izindeki aminlerle reaksiyon verir. Renk değişiminin nedeni reaksiyon sonunda meydana gelen schiff bazıdır. Amonyak ve primer aminde mavi-mor renk oluşurken, sekonder aminlerle sarı-turuncu renkli iminyum tuzu meydana gelir.
Parmak İzlerinin Belirlenmesi: Parmak izi yüz yıllardır kullanılan bir kimlik belirleme tekniğidir. Tek yumurta ikizleri de dahil olmak üzere; her insanın parmak izinin farklı oluşu, yıllarca değişmemesi dolayısı ile faillerin tespitinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Parmak izlerinin belirlenmesi için kullanıldığı bilinen kimyasallar Ninhidrin, DFO (1,8-diazafluoren-9-one), Gümüş Nitrat, Gentain Moru, Sudan Siyahı, Amido Siyahı ve İyottur. Son zamanlarda kullanılan en yaygın teknik ise Ninhidrin ve DFO (1,8-diazafluoren-9-one)’dir.
N inhidrin
Amonyak yada primer ve sekonder aminlerle reaksiyon veren ninhidrin, serbest aminlerle reaksiyona girdiğinde Ruhemann moru olarak bilinen koyu mavi-mor renk meydana gelmektedir. Ninhidrin, parmak izinin belirlenmesinde en yaygın kullanılan kimyasaldır. aminoasit kalıntısı olan parmak izindeki aminlerle reaksiyon verir. Renk değişiminin nedeni reaksiyon sonunda meydana gelen schiff bazıdır. Amonyak ve primer aminde mavi-mor renk oluşurken, sekonder aminlerle sarı-turuncu renkli iminyum tuzu meydana gelir.
DFO (1,8-diazafluoren-9-one)
DFO, gözenekli yüzeylerden parmak izi alınmasında kullanılan kimyasaldır. Parmak izindeki aminoasitlerle reaksiyona girdiğinde yüksek floresans özelliğe sahip türevine dönüşmektedir. 470 nm’ de uyarılan bu madde, 570 nm’ de ışıma yapmaktadır. Parmak iziyle etkileşmesi sonucunda oluşan mavi- yeşil ışığın sebebi budur.
Kan İzlerinin Belirlenmesi:
Olay yeri incelemenin vazgeçilmez kanıtları parmak izi ve kan izleridir. Cinayet mahallinde, kan izlerini arayan polisler, bazı kimyasallar kullanarak kan izlerini bulmaya çalışırlar. Olay yerindeki eser miktardaki ve hatta temizlenmiş kan izlerini bulan kimyasal Luminol denilen ve kan ile tepkimeye girdiğinde, mavi-yeşil renkli ışık saçan ve bir amin türevi olan LUMİNOL’dür .
Luminol ile kan izinin belirlenmesi kimyasal olarak şu şekildedir; luminol maddesi, hidrojen peroksit ile birlikte kan olduğu tahmin edilen bölgeye sıkılmak ve eğer kan kalıntıları varsa, kandaki hemoglobinin Fe2+ iyonları, luminol’un hidrojen peroksit ile yükseltgenmesi tepkimesini katalizleyip, luminol’un, aminoftalat’ a yükseltgenmesini sağlamaktadır. Yani, aslında hidrojen peroksit ile luminol karışımı kendi kendine tepkimeye girmemekte ama bir metal katalizörüne ihtiyac duymaktadır. Kan kalıntılarındaki gözle görülmeyen demir iyonları bile bu iş için yeterli olmakta ve bize mavi-yesil ışık saçarak kanın varlığını ispat etmektedir. Oluşan yüksek enerjili aminoftalat enerji fazlalığından dışarıya foton yani ışık yayarak kurtulmaktadır. Kemilüminesans olarak bildiğimiz bu tepkime adli incelemede oldukça işe yaramaktadır.
Kan İzlerinin Belirlenmesi:
Olay yeri incelemenin vazgeçilmez kanıtları parmak izi ve kan izleridir. Cinayet mahallinde, kan izlerini arayan polisler, bazı kimyasallar kullanarak kan izlerini bulmaya çalışırlar. Olay yerindeki eser miktardaki ve hatta temizlenmiş kan izlerini bulan kimyasal Luminol denilen ve kan ile tepkimeye girdiğinde, mavi-yeşil renkli ışık saçan ve bir amin türevi olan LUMİNOL’dür .
Luminol ile kan izinin belirlenmesi kimyasal olarak şu şekildedir; luminol maddesi, hidrojen peroksit ile birlikte kan olduğu tahmin edilen bölgeye sıkılmak ve eğer kan kalıntıları varsa, kandaki hemoglobinin Fe2+ iyonları, luminol’un hidrojen peroksit ile yükseltgenmesi tepkimesini katalizleyip, luminol’un, aminoftalat’ a yükseltgenmesini sağlamaktadır. Yani, aslında hidrojen peroksit ile luminol karışımı kendi kendine tepkimeye girmemekte ama bir metal katalizörüne ihtiyac duymaktadır. Kan kalıntılarındaki gözle görülmeyen demir iyonları bile bu iş için yeterli olmakta ve bize mavi-yesil ışık saçarak kanın varlığını ispat etmektedir. Oluşan yüksek enerjili aminoftalat enerji fazlalığından dışarıya foton yani ışık yayarak kurtulmaktadır. Kemilüminesans olarak bildiğimiz bu tepkime adli incelemede oldukça işe yaramaktadır.
Ateş Eden Elin Tespiti:
Bazen silah kullanılarak işlenen suçlarda birkaç şüpheli olmakta veya suçlunun olay esnasında yakalanması durumunda delil olarak kullanmak amacıyla kişilerden Hand Svabs (El Svabı) alınarak ateş eden kişinin kim olduğu tespit edilmektedir. Ülkemizde ilk kez Kimya Laboratuarının 1979 yılında kurulması ile bu metot kullanılmaya başlanılmış olup mahkemede önemli deliller arasındadır.
Silahın ateşlemesi durumunda mekanizmanın harekelenmesi ve barut gazının dışarı çıkartırken bir taraftan da boş kovanı dışarı atacaktır. İşte bu esnada barut gazı silah tutan ele yapışır ve Atomik Absorbsiyon cihazı kullanılarak alınan el svabından atış artığının olup olmadığı tespit edilebilir.
Silahın ateşlemesi durumunda mekanizmanın harekelenmesi ve barut gazının dışarı çıkartırken bir taraftan da boş kovanı dışarı atacaktır. İşte bu esnada barut gazı silah tutan ele yapışır ve Atomik Absorbsiyon cihazı kullanılarak alınan el svabından atış artığının olup olmadığı tespit edilebilir.
Mürekkep Analizi:
Çevremiz yüzeyleri çeşitli boyalarla boyanmış milyonlarca nesne ile çevrilidir. Böylece boya suçların aydınlatılması için oldukça geçerli bir delildir. Bir otonun duran bir otoya veya bir şahısa çarpıp kaçması; evden, iş yerinden hırsızlık olaylarında; pankart yazılması ve duvarlara slogan yazılması sırasında şüphelilerin giysi, ayakkabı, elleri üzerine ve tırnak aralarına bulaşan boyalar; dokümanların aynı kalem tarafından yazılıp yazılmadığı; bir kadına saldıran adamın giysisi üzerine bulaşan dudak boyaları ile bardak, sigara izmariti, kağıt mendil vb. üzerine transfer olan çeşitli boyalar bunun yaygın örnekleridir. Boyalar ve mürekkeplerin yapısnı bilmek bunların analizi için gereklidir. Boya analizi için şu teknikler kullanılmaktadır:
* İnce Tabaka Kromatografisi :
Boyalar farklı amaçlarla farklı formülasyonda yapıldıklarından farklı solventlerde çözünürler. Örneğin selülozik boya etil asetat da, fırın boya toluen veya ksilende, sentetik boya toluen veya white spirite de iyi çözünür. Uygun solventle çözünen boya örnekleri TLC plakası üzerine spotlanır ve ayrılmaları sağlanır. Kurutulduktan sonra ayrılan boya pigmentleri çıplak gözle ve UV ışık altında incelenir.
* İnfrared Spektrofotometri : Bir boyanın hem bağlayıcı hem de pigmenti için karakteristik bir spektrum veren analitik bir metoddur. Çok ince bir film halinde hazırlanan şüpheli ve kontrol boya pulcuklarının her bir tabakasının organik bileşenlerinin İR spektrumları alınarak mukayese yapılır. Boyaların daha detaylı ve güvenilir incelenebilmesi amacıyla, İnfrared Mikroskop bağlantılı Nicolet-Magna IR-550 cihazı ile araştırmalar devam etmektedir (Erbaş, 1994).
* Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) : Çeşitli boyalar ve tabaka yapısına sahip olan boyaların inorganik bileşenleri SEM ile tanımlanabilir ve boyaların mukayesesi için çok elverişlidir. Hem morfolojik hem nitel hem de nicel analizleri yapılabilir. Bir trafik kazası ile ilgili olarak Kriminal Teknik Enstitüsü'ne (Bundeskriminalamt-Wiesbaden-Almanya) gönderilen ve SEM ile morfolojik incelemesi yapılan otoya ait boyanın; tabaka sayısı, tabaka sırası, tabaka renkleri ve tabaka kalınlıklarını rapor verilmiştir. Ayrıca 11 defa boyandığı kanıtlanan bu otonun yerli bir araba olamayacağı da belirtilmiştir (Franke, Gilberg, 1994).
* TCL ile Mürekkep Analizi :
Dokümanların yazıldığı yazı mürekkebinin kimyasal bileşiminin incelenmesi, bilinen ve şüpheli dokümanların aynı kalem tarafından hazırlanıp hazırlanmadığını doğrulayabilir. Hatta bize yazının yaşı hakkında da değerli bilgi verebilir. Ümit edilir ki mukayese edilen şüpheli mürekkeplerden bir tanesi dokümanın hazırlandığı tarihten sonra sentezlenmiş olabilir. TLC mürekkep mukayeseleri için özellikle uygun bir tekniktir. Çoğu ticari mürekkepler, özellikle tükenmez kalem mürekkepleri gerçekte birkaç organik boyanın karışımıdırlar. Bu boyalar, ince tabaka kromatografik plakası üzerin*de hızlıca ayrılabilirler. Bariz bir şekilde renkli bileşenlerine ayrılan farklı mürekkep boyaları TLC plakası üzerinde gözle görülebilir. Daha sonra UV ışık 254 nm. ve 366 nm.de incelenir. Böylece şüpheli bir mürekkep ile bilinen bir mürek*kep arasındaki mukayese birçok özellikler ortaya çıkarır. Yazı mürekkepleri solventte çözülerek TLC plakasına spotlanabilir veya dokümanlar üzerindeki harf ve rakamlardan çok küçük bir parça kesilerek alınır, Bunun için 2 mm uzunluğundaki yazı yeterlidir. En iyi sonuçlar daha kalın hatlardan alınır. Kesilen mürekkepli parçalar, mürekkepli kısım adsorbenti görecek şekilde TLC plakası üzerine tespit edilir. Daha sonra plaka üzerine temiz cam konularak sıkıca sabitleştirilir, yürütme solventine daldırılır ve boyaların ayrılması sağlanır (Smalldon,1966). Ayrılan boyalar gözle ve görülemeyen boyalar da UV ışığı altında 254 ve 366 nm.de incelenir, gözlemler not edilir.
* UV-VIS Spektrofotometrisi ile Mürekkep Analizi
Farklı boya bileşenleri içeren tükenmez kalem ve dolma kalem mürekkeplerinin UV-VIS spektrumları alınarak absorbsiyon piklerinin mukayesesi yo*luyla benzerlikleri veya farklılıkları ortaya çıkarılabilir. Dalga boylarının yakınlığı ± 3 nm. farkla farklı olduğunu gösterebilir. Alifatik primer alkoller yakın UV bölgede herhangi bir absorbans üretmezler. Metanol, etanol ve izopropanol başka bileşiklerin spektrumlarının hazırlanmasında sıkça kullanılır. Metanolde çözülen mürekkepler 200-900 nm. UV-VIS bölgede taranarak mukayeseleri yapılabilir. (Simons, 1979).
* KAPİLER ELEKTROFOREZ ile Mürekkep Boyalarının Mukayesesi ve Tanımlanması
Kapiler Elektroforez ile uyuşturucu maddeler, ilaç etken maddeleri, patlayıcı maddeler, mürekkepler, inorganik anyon ve katyonlar vb. maddeler adli amaçlarla mükemmel bir şekilde ayrıntılı olarak incelenebilmektedir. Örneğin, mürekkeplerin boyar madde bileşenleri bu teknik ile tek tek ayrılarak, tükenmez kalem mürekkepleri mukayese edilebilir ve her bir boya tanımlanabilir.
Kısaca Kimyasal Analiz ve İncelemeler: a) IR-Spektroskopisi (polimer ve reçine kısmının incelenmesinde)b) Ön Ekstraksiyon İşlemleri ( boya dolgu maddeleri, reçine dolgu maddeleri ayrılır )c) Çözünürlük testleri :Aynı tür renklendiriciler aynı tür çözücüde çözünüyorlar.- Pigmentleri renkleri açısından İnce Tabaka Kromotoğrafisi (renklerin bileşenlerine ayrılması);- İnorganik dolgu maddelerin ayrımındaElementel Analizlerin yapılması(Atomik Absorbsiyon Spektrosu)X-Ray Analizi(Nötron Aktivasyon Cihazları kullanarak)- Reçineler (polimer yapılı büyük bileşenler )Piroliz Gaz Kromotoğrafisi yöntemi polimer yapılı bileşenleri ayırmada etkili. Havasız ortamda sıcaklık etkisi ile bileşenlerine ayrılabilir.
Kısaca Kimyasal Analiz ve İncelemeler: a) IR-Spektroskopisi (polimer ve reçine kısmının incelenmesinde)b) Ön Ekstraksiyon İşlemleri ( boya dolgu maddeleri, reçine dolgu maddeleri ayrılır )c) Çözünürlük testleri :Aynı tür renklendiriciler aynı tür çözücüde çözünüyorlar.- Pigmentleri renkleri açısından İnce Tabaka Kromotoğrafisi (renklerin bileşenlerine ayrılması);- İnorganik dolgu maddelerin ayrımındaElementel Analizlerin yapılması(Atomik Absorbsiyon Spektrosu)X-Ray Analizi(Nötron Aktivasyon Cihazları kullanarak)- Reçineler (polimer yapılı büyük bileşenler )Piroliz Gaz Kromotoğrafisi yöntemi polimer yapılı bileşenleri ayırmada etkili. Havasız ortamda sıcaklık etkisi ile bileşenlerine ayrılabilir.
Uyuşturucu Madde İncelemeleri:
Uyuşturucu madde, psikotropik ilaçlar ve normal reçete ile satılan ilaçlar, katkı maddeleri, yardımcı kimyasal madde ve malzemeler, kullanıcıların üzerinde ele geçen enjektör vb. malzemelerin nitel ve nicel analizlerinin yapılması, büyük miktardaki uyuşturucu maddelerden saflık oranının belirlenmesi.Eroin, Morfin, Kokain, Esrar, Afyon Sakızı, Amfetamin, Barbituratlar, Kırmızı Reçete ve Yeşil Reçete ile satılan ilaçlar.Patlayıcı Madde İncelemeleri: Patlayıcı madde, yardımcı malzeme, patlama olay yeri artıklarını incelemek suretiyle kullanılan patlayıcı maddenin Kimyasal bileşimini tespiti. Yanıcı Madde İncelemeleri: Kundaklama olayları ile ilgili olarak ele geçirilen Benzin, Gazyağı, Tiner vb. yanıcı ve yangın başlatıcıların ve bunların kullanıldığı , olay yerinden elde edilen şişe, kap vb. malzemelerin incelenmesi yoluyla yangın ve kundaklama olaylarının aydınlatılması.Toksik Madde İncelemeleri: Orijinal haldeki toksik maddelerin nitelik ve niceliklerinin belirlemesi. Zehirlenme olayları ile ilgili olarak ele geçirilen, içerisinde henüz kimyasal değişime, herhangi bir bozunmaya uğramamış tarım ilacı vb. toksik maddeler ile Uyuşturucu vb. ilaç aktif maddelerinin tespiti. Uyutma olayları sonrası ele geçen muhtelif yiyecek ve içecek içerisinde henüz herhangi bir kimyasal değişime veya bakteri üremesi vb. nedenlerden dolayı bozunmaya uğramamış, serbest haldeki Uyku verici vb. maddelerin tespiti.Genel İncelemeler: Kriminal olaylar ile ilgili olarak olay yerinden toplanan, Lif, boya, cam, metal vb. inceleme konularından kimyasal yönden delil niteliği ve özelliği taşıyanların incelenmesi, şüpheli şahıslar ve bunlara ait olarak ele geçirilmiş benzer inceleme konularının bu madde ve malzemeler ile mukayese edilmesi.
Atomik Absorbsiyon Spektroskopisi:
Atomik Absorsiyon Spektroskopisi özellikle metallerin eser analizinde kullanılan bir yöntemdir. Örnekteki toplam metal miktarı ile ilgilenir fakat metalin örnekteki molekül şekli ile ilgilenmez. Yöntem çok duyarlıdır, fakat elementlerin derişimini mümkün olduğu kadar düşük düzeylerde genellikle bir ppm’ in altında tayin edebiliriz. Bu yöntem yüksek duyarlılığından ve sonuçların tekrarlanabilirliğinden dolayı giderek önem kazanmaktadır, yöntemin en önemli avantajlarından birisi tayinlerin diğer elementlerin varlığında da yapılabilmesidir. Bu nedenle özel bir elementin analizi kolayca yapılabilmektedir. Bu serbestlik örnekteki analiz elementini diğer elementlerden ayırmayı gereksiz kılmaktadır. Analiz elementini ayırma zorunluluğunun olmaması büyük zaman kazandırmakta ve yöntem birçok hata kaynağını gidermektedir.
Atomik Absorsiyon Spektroskopisi özellikle metallerin eser analizinde kullanılan bir yöntemdir. Örnekteki toplam metal miktarı ile ilgilenir fakat metalin örnekteki molekül şekli ile ilgilenmez. Yöntem çok duyarlıdır, fakat elementlerin derişimini mümkün olduğu kadar düşük düzeylerde genellikle bir ppm’ in altında tayin edebiliriz. Bu yöntem yüksek duyarlılığından ve sonuçların tekrarlanabilirliğinden dolayı giderek önem kazanmaktadır, yöntemin en önemli avantajlarından birisi tayinlerin diğer elementlerin varlığında da yapılabilmesidir. Bu nedenle özel bir elementin analizi kolayca yapılabilmektedir. Bu serbestlik örnekteki analiz elementini diğer elementlerden ayırmayı gereksiz kılmaktadır. Analiz elementini ayırma zorunluluğunun olmaması büyük zaman kazandırmakta ve yöntem birçok hata kaynağını gidermektedir.
KAYNAKLAR
[1] http://www.polisiye.com/yazidevam.asp?ID=143
[2] http://en.wikipedia.org/wiki/Ninhydrin
[3] http://en.wikipedia.org/wiki/1,8-Diazafluoren-9-one
[4] 16/06/2008 http://www.sucbilimi.org/
[5] 26/03/2008 http://kriminal.iem.gov.tr/
[6] 20/03/2008 http://www.kriminal.org/
[1] http://www.polisiye.com/yazidevam.asp?ID=143
[2] http://en.wikipedia.org/wiki/Ninhydrin
[3] http://en.wikipedia.org/wiki/1,8-Diazafluoren-9-one
[4] 16/06/2008 http://www.sucbilimi.org/
[5] 26/03/2008 http://kriminal.iem.gov.tr/
[6] 20/03/2008 http://www.kriminal.org/